Butik Karadeniz Yayla Turu
Tur Hakkında
Doğanın büyüleyici güzelliği ve kültürel mirasın eşsiz dokusuyla bezenmiş Karadeniz'in en özel rotalarında unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz. Yaylaların serin havasını soluyacak, yemyeşil ormanların içinde kaybolacak ve eşsiz lezzetleri tadacağız.
Bu turda; Trabzon'un tarihi zenginliklerinden Sümela Manastırı’nı ziyaret edecek, Zigana’nın eşsiz manzaralarında soluklanacak ve Karaca Mağarası'nın büyüleyici oluşumlarına tanıklık edeceğiz. Doğa ile iç içe bir deneyim için Fırtına Vadisi’nin serin sularında serinleyecek, Pokut ve Sal Yaylaları’nın huzurlu atmosferinde vakit geçireceğiz. Gito, Badara ve Huser yaylalarında kendinizi bulutların üstünde hissedeceğiniz bir gün batımı izleyecek, Karagöl’ün büyüleyici doğasında yürüyüş yaparak doğayla baş başa kalacağız.
Bu turda sadece doğayı değil, Karadeniz’in sıcak insanlarını, yerel kültürünü ve lezzetlerini de keşfedeceksiniz. Her anı dopdolu geçen bu serüvenin sonunda, Karadeniz’in eşsiz güzelliklerinden ayrılmak istemeyeceksiniz. Hazırsanız, çantanızı toplayın ve bizimle Karadeniz'in saklı cennetlerini keşfetmeye çıkın!
Tur Programı
- 1.GÜN
TRABZON ÇEÇEVA SAL POKUT YAYLALARI
Sabah kahvaltımızdan sonra aracımızla Fırtına Vadisi’ne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1 saatlik sahil yolu yolculuğundan sonra Çayeli’ye varıyoruz ve yönümüzü yukarıya çevirip 20 dakikalık yolculukla Çeçeva Köyü’ne varıyoruz. Burası sosyal medyada ve reklamlarda bol bol gördüğünüz mükemmel peyzajı ile harika fotoğraflar yakalayacağınız çay bahçesinin olduğu yer. Bahçeyi gezip fotoğrafladıktan sonra Çayeli’de meşhur Lale Lokantası'nda öğle yemeklerimizi (kuru fasulye, kavurma ve sütlaç önerilir) alacağız. Sonrasında Fırtına Vadisi’ne doğru yolumuza devam ediyoruz.40 dakikalık yolculuğun ardından Çinçiva Köyü’ne varacağız. Buradan hava durumu ve koşullara göre uygun araçla çıkacağımız Pokut ve Sal Yaylaları, 2000 metre yükseklikte, defalarca dergilere konu olmuş, instagramda en çok paylaşımı yapılan muhteşem güzellikte iki yayla. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evler tamamen ahşap. Bakirliğini korumuş yaylalar vahşi bir ormanla çevrili. Manzara ise doyulmaz. Bir yandan deniz, bir yandan Kaçkar, bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut'a doyamayacaksınız. Pokut, bölgedeki en korunmuş yaylalardan biridir. Çarpık yapılaşmaya izin verilmez hatta elektrik kabloları bile yer altındadır. Önce yaylanın üzerindeki düzlüğe gidiyoruz. Buradan Kaçkar Dağları'nı görebilirsiniz. Sonrasında Pokut Yaylası'na orman içi rahat bir yürüyüş yapacağız. Bu yürüyüş sırasında yaylayı yukarıdan da görebileceğiz.Sal yaylası ise Pokut'a komşu bir yayla. Önündeki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Hele Sal'ın üstündeki bankta oturmak etrafı seyredip, temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen şeylerden. Buraları seveceksiniz :)Yayla ziyaretlerinden sonra otelimize yerleşmek üzere vadiden aşağıya iniyoruz. Akşam yemeği otelde.Konaklama Tipi: Dağ / Yayla Oteli - 2.GÜN
GİTO & BADARA YAYLALARI, HUSER YAYLASI GÜN BATIMI
Bugün bölgenin özgünlüğünü korumuş yaylalarından birine gidecek, zirvesine yürüyüş yapacak, Badara Mezrasını ziyaret edip ardından Huser Yaylası'nda güneşi batıracağız.Aracımızla otelden ayrıldıktan sonra yaklaşık 1 saatlik yolculukla 2050 metre yükseklikteki Gito Yaylası'na varıyoruz. Karadeniz’deki salıncak furyasının başladığı yer burası. Buradaki salıncak ilk olma özelliğinde. Fırtına Vadisi'ne hakim bir konumda olan yaylada; Pokut Yaylası, Çat Köyü, Badara Mezrası, Altıparmak Dağları ve hatta hava berraksa Gürcistan Dağları manzaramızı oluşturacak. Aracımızla yaylanın girişinde indikten sonra yaylanın en üstündeki eve kadar 20 dakikalık bir yürüyüş yapıyoruz. Daha sonra yaylanın üstünde göreceğiniz tepeye yürüyüş yapacağız. Bu yürüyüşü herkes rahatlıkla yapabilir. Yaklaşık yarım saat sonra tepeye varmış olacağız. Burada manzara inanılmaz. 360 derecelik bir panaromaya sahip denizi de gören bir nokta. Daha sonra aşağıya ineceğiz ve öğle yemeğimizi bir yayla evinde yöresel olarak alacağız.Öğle yemeğinin ardından aşağıya iniş başlıyor. İniş yolundan biraz saparak yükselen trende katılan Badara Yaylası'na uğruyoruz. Burası 1800 metre yükseklikte küçük bir yayla. Fakat önündeki geniş alanın ortasında yer alan küçük göleti ile güzel fotoğraf veriyor. Burada yaklaşık yarım saat kaldıktan sonra Çamlıhemşin’e kadar dönüp buradan Ayder Yaylası yoluna sapacağız. Ayder Yaylası’nda istenirse kısa bir fotoğraf molası verip güneşi batırmak üzere Avusor Yaylası yolu üzerinden Huser Yaylası'na çıkacağız.2320 metre yükseklikteki yayla denizi ve her yeri gören konumu ile ön plana çıkıyor. Bir de sosyal medyada bol bol gördüğünüz bulutlara değen salıncak burada. Yayla civarında biraz yürüyüp salıncakta fotoğrafımızı çektirdikten sonra gün batımını bekleyeceğiz. Eğer bulut denizi de olursa bu hayatta gördüğünüz en güzel manzaralardan biri ile karşılaşacaksınız. Fotoğraf çekebilirsiniz veya sadece seyredebilirsiniz. :) Bu yoğun günün ardından otelimize döneceğiz. Akşam yemeği geç olacak bilginize…Konaklama Tipi: Dağ / Yayla Oteli - 3.GÜN
FIRTINA VADİSİ, ŞİMŞİRLİK, PALOVİT ŞELALESİ, ZİL KALE, ÇİNÇİVA KÖPRÜSÜ, ELEVİT YAYLASI
Bugün sizlerle yaklaşık 1,15 dk sürecek olan yolculuğumuzun ardından 1800 m yükseklikteki Elevit Yaylası'na varıyoruz.Elevit Yaylası'nda muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Her zaman güzelliği ve doğallığıyla göz kamaştıran Elevit yaylasında isteğe bağlı öğlen yemeğimizi aldıktan sonra ayrılıyor ve 15 dakika sürecek yolculuğumuzun ardından tarihi çat kemer köprüsüne doğru yola çıkıyoruz. Fırtına Vadisi içinde yer alan diğer doğal ve tarihi güzellikleri görmekte ve biraz heyecan için macera parkına uğramakta.Önce Şimşirlik denen bölgeye gidiyoruz. Dünyanın en büyük 2.şimşir ormanının burada olduğunu eminiz pek çoğunuz bilmiyor. Şimşir ormanı, geçtiğimiz yıllarda bölgede ağaçlara dadanan bir hastalık yüzünden kurudular. Her ne kadar ağaçları yeşil görmek istesek de kuruyan ağaçlar farklı bir güzellik sunuyorlar bize. Ormanın yanından akan dere de ayrı güzel. Burada verilen fotoğraf molasının ardından Palovit Şelalesi'ne gidiyoruz.Palovit Şelalesi bölgenin en yüksek debili şelalesi ve 15 metre yükseklikte, altına da inilebiliyor. Tam bir görsel şölen. Fotoğraflar çekildikten sonra hem öğle yemeğini yiyeceğiniz hem de ağaçlar arasındaki yüksek ip parkurlarına girerek cesaret, bilgi ve tecrübelerinizi sınayacağınız veya yüzleşeceğiniz macera parkına gideceğiz. Yetişkinler için 12 farklı yüksek ip parkuru bulunuyor. Heyecanlı olacak. :) Öğle yemeğimizi de burada aldıktan sonra Zil Kale’ye uğrayacağız. 14. yy’dan günümüze gelen kale önemli ziyaret noktalarından biri. Vadi tabanından 120 metre yükseklikteki kale tüm ihtişamı ile fotoğraflanmayı bekliyor. Buradan sonra son ziyaret noktamız Çinçiva Köprüsü. 1696 yılına tarihlenen köprü bölgenin en eskisi olma özelliğini taşıyor. Sevdaluk dizisinden sonra şöhretine kavuşan köprüyü ziyaretten sonra akşam konaklayacak olduğumuz tesisimize yerleşiyoruz.Konaklama Tipi: Dağ / Yayla Oteli - 4.GÜN
Artvin Borçka Karagöl –Trabzon
Bugün dönüş gününüz, en güzel yaylaları gezdik şimdi sıra Artvin’e doğru Karadeniz müzikleri eşliğinde keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Çamlıhemşin, Ardeşen, Fındıklı, Arhavi ve Hopa güzergâhlarını takip ederek Borçka’ya varıyoruz. Burada verilen kısa bir molanın ardından Çoruh Nehri kıyısı boyunca yolculuk yaparak Borçka Karagöl’e varıyoruz. Heyelan sonucu oluşan bu gölün suyu tatlı olup Karagöl Turizme 14.02.2002 tarihinde Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Doğanın eşsiz yaratıcılığı ile ortaya çıkan muhteşem manzaraya şahit olmaya başlıyorsunuz. Öncelikle Karagöl çevresinde bir yürüyüşümüz olacak. Karagöl çevresindeki yürüyüşümüz esnasında hayatınız boyunca unutamayacağınız fotoğraf karelerini yakalayıp anılarınızın en güzellerinden biri olarak kalacağından emin olabilirsiniz. Karagöl gezimizden sonra aracımıza binip öğlen yemeğimizi almak için leziz köy yemeklerinin olduğu Klaskur köyündeki ahşap restoranımıza geçiyoruz Karagöl’den ayrıldıktan sonra Trabzon’a doğru yola çıkıyoruz.